Çeşit çeşit yemeklerle dolu Yemekteyiz yarışması, son dönemde sadece reytingleriyle değil, israf tartışmalarıyla da gündemde.
TV8 ekranlarında Zuhal Topal’ın başarılı sunumuyla yayınlanan "Zuhal Topal’la Yemekteyiz", her gün milyonlarca izleyiciyi ekran başına kilitliyor. Renkli karakterler, kıyasıya rekabet, bolca drama ve tabii ki çeşit çeşit yemeklerle dolu bu yarışma, son dönemde sadece reytingleriyle değil, israf tartışmalarıyla da gündemde.
Programın formatı gereği her yarışmacı bir gün boyunca ev sahibi oluyor ve dört rakibini ağırlıyor. Menüde yok yok: Çorbalar, ana yemekler, tatlılar, ara sıcaklar… Ancak her bölümde dikkat çeken ortak bir detay var: Tabaklar dolusu yemek çöpe gidiyor. Yarışmacılar, çoğu zaman yemeğin tadına bile bakmadan “Tuzsuz”, “Çiğ kalmış”, “Ben böyle sevmem” gibi bahanelerle puan kırıyor, yemekleri elleriyle itiyor. Kimi zaman da sırf puan düşürmek uğruna abartılı eleştiriler yapılıyor.
Halbuki dünya genelinde milyonlarca insan açlıkla mücadele ederken, böyle bir israfın göz göre göre yayınlanması sosyal medyada da tepkilere yol açıyor. Pek çok izleyici, “Şov uğruna ziyan edilen yemekler vicdanları sızlatıyor” diyerek programın bu yönünü eleştiriyor.
Üstelik sadece yemeklerin israfı değil, yarışmacıların birbirine saygısız tavırları, memnuniyetsizlikleri ve abartılı davranışları da tartışma konusu. Bazı izleyiciler, gerçek yemek eleştirisinin yerini artık tamamen " şov"a bıraktığını düşünüyor.
Zuhal Topal’ın zaman zaman yarışmacıları uyardığı ve israf konusuna dikkat çektiği bölümler olsa da, genel olarak programda daha duyarlı bir yaklaşımın eksik olduğu görülüyor.
Peki, “Yemekteyiz” sadece bir eğlence programı mı, yoksa farkında olmadan kötü örnek mi oluyor? Bu sorunun cevabı her izleyicinin vicdanına kalmış. Ancak bir gerçek var ki, sofrada saygı, paylaşım ve israf etmeme kültürünü yeniden hatırlamak hepimiz için önemli.