Uzman klinik psikolog ve yazar Gökhan Çınar, geçtiğimiz gün sosyal medya hesabından Coronavirüs ile ilgili paylaşım yaptı.
Gökhan Çınar, paylaşımın altına şu notu düştü:
”Dünya kocaman bir varlık ve biz onun parçalarıyız. Her birimiz ayrı ayrıyız ve her birimiz birbirimize bağlıyız. Kendimizi de, oluşturduğumuz bütünü de korumakla meşgulüz. Bundan sorumluyuz. Kendimizi korursak başkalarını, başkalarını korursak kendimizi koruyabileceğiz.
Uzak kalarak “Sosyal mesafelendirme”yi öğrendik. Uzaktan uzağa “duygusal yakınlaşma”yı da öğrenmemiz hiç fena olmaz. Bedenleri uzaklaştırırken bağı kuvvetlendirmenin yolunu bulalım mı? Daha çok hal hatır soran, halden anlayan, birbirini daha çok kollayan, birbirini kaygıya boğmadan bu dönemin öfkesine, üzüntüsüne, korkusuna eşlik edebilenler olalım mı? Kendimize ve sevdiklerimize şefkat vermenin yeni yollarını keşfedelim mi?
Yıllardır benimsediğimiz çok fazla alışkanlığımız var. Evde, sokakta, işte rutinlerimiz var. Belli ki bir süre değişecekler. Yeni deneyimleri keşfetmek, oluşturmak, denemek hayatımızın bir parçası olacak. İnsanız, defalarca dönüşüp uyumlanmaya varız. Zorlu koşullarda kendimizi yeniden bulma sorumluluğumuz var. Şimdi yeni boşluklarımız var. Boşlukları kendimize göre dolduracağız. Yeni planlar, yöntemler, bilgiler, hikayeler, şarkılar, filmler, oyunlar bulacağız. Yeni sıkıntılardan yeni bir yaşam alanı yaratacağız. Belki de bu ara evimizin içinde kendimizi ve ailemizi keşfedip kendimizi tekrar bulacağız.
Çocuklarımızı da koruyacağız. Çocuklar belirsizliği sevmezler. Netlik, samimiyet ve güven isterler. Müthiş gözlemlerler. Çocukların beden sağlığını korumak isterken ruh sağlığını kollamayı unutmayalım olur mu? Ona virüsü anlatmamak onu korumaz. Ona kaygıyı aktarmak da onu korumaz. Yaşına göre en net şekilde virüsü, nasıl gelebildiğini, alacağı önlemleri ve yan yana, birlikte güvende olduğumuzu anlatalım. Onun kaygısını gözlemleyelim.
Oyunlarında, hikayelerinde, sohbetlerinde nasıl hissettiklerini mutlaka anlatırlar bize. Susup geçiştirmeye gerek yok. Büyük ve korkutucu gündemlere gerek yok. Onları haberlere maruz bırakmayalım. Onlar haberleri bizden ve bizim sağduyu filtremizden geçtikten sonra alsın.
Dünya kadar kirli bilgi içimizi de kirletiyor. Kimileri kaygısıyla, başkalarını kaygılandırarak baş edebiliyor. Yetkililerden doğru bilgileri almaya ve hayatımıza ona göre yön vermeye hepimizin ihtiyacı var. Günün belirlenmiş saatlerinde, sınırlı sosyal medya haberiyle, sadece güvendiğimiz temel kaynakları takip etmek bizi korur. Kaygı da bulaşıyor. Bu durumda korunmanın yolu sınırlarımızı belirlemek olur. Sınırlar bizi korur. Ruh bedeni korur, beden de ruhu. Psikolojik sağlık beden sağlığını koruyup sarıp sarmalayabilir. Bağışıklık böyle de güçlenir.
Bütünümüzü ve ait olduğumuz bütünü korumak için bir ruh sağlığı uzmanı olarak dilim döndüğünce birkaç not paylaşmak istedim. Meslektaşlarımın katkılarını paylaşmaya devam edeceğim. Bedensel ruhsal,bireysel ve toplumsal, maddi manevi kaygılarımızın ortasında yeni yollar, yöntemler, sınırlar, önlemler, bağlanmalar bulmanın zamanı şimdi. Kendinize ve çevrenize iyi bakın! Baharı, yazı ve gelecek günleri sokaklarda, bahçelerde yeniden yan yana geçirmek umuduyla...”