Veganlar, distopik çerçevesiyle 50 yıl sonranın Türkiye’sini ele alırken okurun zihnine gelecekten kalıcı bir iz bırakacak.

Yazar Mehmet Mollaosmanoğlu’nun hayat bulan on üçüncü kitabı Veganlar, alışık olduğumuz distopik kurgulardan oldukça farklı. Gündemimizde de yoğun olarak yer edinen et ve hayvan ürünleri tüketimini konu almasıyla benzersiz bir kurguya sahip. Sürükleyici kurgusunun akışına kapılan okur, kitabın özenli dil kullanımıyla da yazarın başarılı kalemine şahit oluyor.

Et ve hayvan ürünleri tüketiminin yasaklandığı, çevreci iktidarların yönetime geldiği gelecekte, siyasi/sosyal yaşamın değişmesiyle aslında hiçbir şeyin değişmediği, geçmişte olduğu gibi iktidarların yeni kullanışlı sopasının “çevre” olduğu, sosyal çürümenin ve uçurumların sıradan halk üzerindeki ezici etkisinin artarak sürdüğü anlatılıyor. Keza çevreci politikaların getirdiği yeni düzenlemelerin ardında, yine iktidarın kontrolünü pekiştirmek ve ekonomik çıkarları korumak amacı var.

Ana karakter Tarhan’ın tehlikeli macerasında eritilen sosyal, siyasi ve ekonomik düzenin çürümüşlüğü, yönetim zafiyetinin getirdiği olumsuzluklar gözler önüne serilirken; okurun birçok kavramı sorgulamasına, günümüz Türkiye’si ile geleceğin Türkiye’si arasında da bir kıyas yapmasına ve her şeye rağmen “umut” etmeyi bırakmamanın kıymetini bir kez daha anlamasına olanak tanıyor.

Modern Türk edebiyatının özgün kalemlerinden Mehmet Mollaosmanoğlu’nun, her detayıyla benzersiz bir çerçeveye sahip Veganlar ile şimdi olduğu gibi gelecekte de adından çokça bahsettireceği şüphesiz.