RTÜK tarafından Çocukların ve gençlerin medya kullanma alışkanlıkları araştırması yapılırken ortaya çıkan tabloda yeni neslin göz bebeği cep telefonları olmuş.
En fazla kitap, gazete ve dergiye önem verirken en uzun zamanı da cep telefonunda harcadıklarını ifade etmişler.
Çocuklar cep telefonunda 2 saat 39 dk,Bilgisayar ve tablete 1 saat 48 dk(internet dışında cihazın kendisi ile)
Kitap, dergi, gazete okumaya 1 saat 34 dk (okul kitabı hariç)58 dk radyo dinlemeye vakit ayırıyorlarmış.(2013 verileri)Önem verdikleri ile kullanım süreleri arasında bir bağlantı görememişler. Yani kitap, dergi ve gazete 1. Sırada önem verdikleri olarak kayıt altına alınırken, cep telefonu 4. Sırayı alıyor. Ama kullanım süresi ise en çok cep telefonunda görülüyor. Kitap ve gazete, dergi okuma ise daha alt sıralarda yerini buluyor.
Tabi burada aslında çocuklara verilen “telkinlerin” de ne kadar önemli olduğunu yorumlayabiliriz. Her kesim aile çocuğuna “kitap okumanın, gazete okumanın önemli olduğunu” anlatmış ve bunu önem sırasında 1. Sıraya da almış çocuklarımız. Ama uygulamaya gelince de cep telefonu 1. Sıraya girmiş.
Bilginin değeri, geçerliliği ile de ölçüldüğüne göre o zaman en önemli bilgi burada cep telefonu kullanımının 1. Sırada olması.
Aslında çocuklarımız gelecek dünyanın nasıl şekil alacağının ipuçlarını bizlere gösteriyorlar resmen.
Çocukların eğilimlerini inceleyerek, yakın gelecek zamanlarla ilgili önemli yatırımlar, programlar geliştirilebilir kesinlikle.
Bu araştırmalara göre aslında biraz şöyle de düşünebiliriz sanki;
İçeriği yönetebildiğimiz sürece o cihaza bağımlı olabiliyoruz. Kontrol edebilmeyi ve yönetebilmeyi seviyoruz.
Televizyonu da kullanıcılar yönetebilseydi ne olabilirdi ki acaba? Nasıl projeler olabilirdi?
Kumanda ile yönetmekten bahsetmiyorum tabi.
Tabletlerde ki gibi bilgisayarlarda ki gibi hatta cep telefonu gibi...
Üüüf ne karışık soru oldu?
Beyin fırtınası canım.
Düşünelim hadi...
İlginç fikirleri olanların maillerini bekliyorummm.
Ya işte böyle
Karışık karışık sorular
Betigül Ceylan