Merhaba Efendim
Bir hafta daha geçti, biz yine beraberiz. Bu hafta da size yükselen ve alçalan isimler hazırladım; elbette neden bu isimleri ilgili yerlere uygun gördüğümü de anlatacağım. Başlayalım…
Önce haftanın alçalan ismini söylemek istiyorum Yusuf Güney! Onu temiz yüzü, güzel sesi ile tanıdık. Bizimle Güney’i tanıştıran isim de sevilen biri olunca pek bir can gördük kendisini. Son zamanlarda yaptığı işlerle değil de başka şeylerle gündeme gelmeye başladı. Mesela bundan birkaç ay önce internette tanıştığı bir kadını takside darp ettiği iddiası ile adı magazinde çok anıldı. Bu hafta da bir siyasi parti liderinin darp edilişini normalleştirmeye çalıştı, şaşılacak şey değil mi? Kim olarak? Hangi sıfatla? Aynen şunları söyledi: "Kimse kusura bakmasın. Gideceğin yere dikkat edeceksin, hak edeceksin önce. Terörü ve tüm yardım yatakçılarını şiddetle kınıyor ve lanet okuyoruz" nasıl yani? Anlayamadım! Ardından bu saldırıyı kınayan ünlüler için devam etti “İnsanlığa yaratılan her varlığa yapılan şiddeti de kınıyoruz. Bu paylaşımımdaki mesaj terörü lanetlemeye gelince susan ama şiddete gelince klavye delikanlılığı yapan zati muhteremleredir."
Birilerine kızmış olabilir, hatta haklı da olabilir ama yaşanan şiddeti onaylayan şu cümlesi “Kimse kusura bakmasın. Gideceğin yere dikkat edeceksin, hak edeceksin önce” sonrasında yazdığı söylediği hiçbir söz benim için geçerli değil! Takipçilerinden gereken cevabın fazlasını veren olmuş tabii ama ben de bu köşede ölümsüzleştirmesem olmazdı.
Burada siyasi parti çekişmesi, o parti senin bu parti benim kavgası yok; burada şiddetin yanında olma durumu var. 70 yaşında bir insana atılan yumruğun normalleştirilmesi var. Bana göre ‘dayı’ diye hitap edilen kişinin elini öpen o iki gereksiz kişiden hiç farkı yok Yusuf Güney’in. Bunlar ne demek biliyor musunuz? Yakın olmadığınız siyasi parti liderine veya diğer üyelerine bulduğunuz yerde çakın yumruğu demek. Nasılsa serbest kalacaksınız demek, nasılsa ülkenin ünlüleri sizi haklı çıkaracak demek.
Geçiyoruz haftanın yükselen ismine, hemen yazıyorum Gürgen Öz! Peki neden? Tamam başarılı bir oyuncu, iyi bir yazar. Instagram hesabında farklı konularda yaptığı isabetli saptamaları var. Dün yine güzel bir paylaşım yaptı bir olay üzerinden giderek, güzel göndermelerde bulundu.
Biliyorsunuz çok sıcak bir olay yaşandı; bir hava yolu şirketinde uçak zamanında kalkmadı diye, sözde hanımefendinin biri görevliye ağıza alınmayacak hakaretler etti. Orada bulunanlar durumu kayıt altına alınca da sayısız profilde bu video paylaşıldı. Bunun üzerine Gürgen Öz şunları söyledi “Bizim ülke bunlarla dolu! Şahsiyet insanlık namına hiç bir yeti kazanamamış, her istedikleri o anda olsun isteyen, şımarık ve görgüsüz yetiştirilmiş, ne kendine ne etrafa saygısı olmayan farkındalıksız bu tipler; biraz para kazanınca, kendini o parayla var etmeye çalışıp, kişilik kalitesi namına en ufak bir ilerleme sağlayamıyorlar ne yazık ki...! Sanıyor ki marka giyinip bir de jipe falan binince hizmetli insanlara istediği gibi davranabilir! Ne çocuk ne komiksiniz siz! Bu tiplere çok gülüyorum ve de acıyorum ve onlardan her yerde kaçıyorum, şu memlekette en uzak durmaya çalıştığım profil. Çünkü her yerdeler. Bu ülkenin sosyolojik anlamda kanayan yarasısınız ve ne acıdır ki, iyileşmeyeceksiniz... “
Yaşanan havaalanı hadisesi üzerinden nasıl isabetli bir konuya dokunduğunu gördünüz değil mi? Bu haftanın in ismi bana göre Gürgen Öz!
Gelelim bu hadiseyi yapan, çirkinleşen hanımefendiye. Çok eğitimliymiş, falanca üniversite mezunu ve çok iyi biriymiş ama psikolojik tedavi görüyormuş. Bu olay sonrası yeni bir Instagram hesabı açmış ve özür dilemiş tüm bunlar o hesapta yazıyor. Ardından da “Seyahat özgürlüğümü kısıtlayan havayolu şirketleri hakkında tüm yasal haklarımı kullanacağım.” demiş. Peki şimdi ne olacak dersiniz? Hemen söyleyeyim, kısa sürede sosyal medyamız yeni bir fenomene kavuşmuş olacak; bu düşüncem de burada dursun.
Haftaya görüşmek üzere.
Sevgimle…
Nihal Yeşiltaç Oran