Merhaba
Şükür kavuştuk yine. Gelin sizinle bugün bir magazin olayını değil, birden fazla magazin olayını yatıralım masaya. Son zamanlarda neler olmuş? Kim kime ne demiş? Magazin takipçileri hangi olayların dedikodusunu yapmış bakalım.Ece Erken Biraz Saygı Lütfen!
Biliyorsunuz yaz gelince birçok tv programı tatile giriyor, bunlardan biri de Söylemezsem Olmaz programı oldu. Programın bittiği gün Ece Erken’in Instagram paylaşımları çok kişi tarafından tepki aldı. Bana gelen ekran görüntülerinin sayısını inanın hatırlamıyorum. Ece Hanım hikâyesinde özel mesaj, yani DM bölümünü kapattığını gösteriyor eğlenceli ve kahkaha emojileri ile yapıyor bunu. Yani program bitti, benim de sizinle işim bitti bana mesaj atmanızı istemiyorum diyor. Tamam, yorulmuş olabilir, mesajlardan bunalmış olabilir ama insanların gözünün içine sokarak ve bu durumla eğlenerek paylaşım yapması bana da basit geldi.
Şeyma Subaşı Telefonu Kim Kazandı?
Başka bir ünlü faciası, Şeyma Subaşı’nın telefon çekilişi. Bir telefon hediye etmek istiyor takipçilerine. Birden fazla sponsoru var. Çekiliş şartları, bu sponsorların Instagram profillerini takibe almak. Şimdi Şeyma Subaşı’nın bir telefon satın alıp takipçilerine hediye edecek ekonomik gücü yok; bilmem kaç firma birleşmiş 5 bin liralık bir telefonu Subaşı’nın takipçilerinden birine verecek. Neyse, herkes çekiliş sonucunu heyecanla beklerken Şeyma Hanım’dan bir paylaşım geliyor. “tek bir kişiyi açıklamaya gönlüm el vermedi, kazanan kişi ile arkadaşlar irtibat kurdu’. Evet böyle bir şey yazıyor. Türkçe yazıyor, çeviri sanmayın. Ne anlatıyor sizce? Takipçi ayakta, sahte çekiliş mi yapıldı neden kazanan açıklanmadı diye.
Peki sonuç ne oldu? İlgili paylaşımlar silindi ve Şeyma Subaşı profili kaldığı yerden devam ediyor. Tabii İngilizce yazılmış ve bazı çeviri hataları olduğu iddia edilen paylaşımları. İngilizce paylaşım yapmak nasıl bir fikir onu da anlamadım. Türkiye’de yaşa, takipçilerinin yarısından çoğu Türk olsun sen İngilizce yaz çiz. Neyse onu da başka bir gün konuşuruz.
Zerrin Özer Evlendi!
Hafta sonu yaşanan olaylardan biri de Zerrin Özer’in evliliği oldu. Evlilik kurumuna ‘yaşanan olay’ denir mi diyenleriniz olmuştur. Olay dememin sebebi, aradaki yaş farkı sebebi ile insanların gösterdiği tepki. Hatta ikiye ayrılmış durumda bu evliliği takip edenler; ‘sana ne kardeşim yaş standardı mı var’ diyenler ile ‘filinta gibi delikanlıyı yaktın’ diyenler şeklinde.
Konu ile ilgili benim yorumuma gelince, evliliklerde yaş farkı bence de önemli. Kadın veya erkek fark etmez 27 yaş çok ciddi bir fark. Kuşak değişmiş anlatabiliyor muyum? Evlilik anlamında bu ikilinin ilişkisinin yürümesine imkân ihtimal yok. Filinta gibi delikanlıyı yakmak düşüncesine katılmıyorum; yanan belki de Zerrin Özer’in ta kendisi. Bunu zaman gösterecek. Bir magazin programına telefonla bağlanan kadının damat Murat Bey hakkında söyledikleri gerçekten kâbus gibiydi. Bu yazı da burada dursun.
Okan Bayülgen’in Nusret Tepkisi
Okan Bayülgen yeniden program yapmaya başladı, biliyorsunuz. Programında etçi Nusret olarak bilinen Nusret Gökçe için “hemen bu aptalca modadan geri dönelim. Buradan bütün basına söylüyorum bunların kazandıkları paraları övmeyin. Böyle bir aptallığa artık prim vermeyin" dedi. Çok önceleri de "Kucağında kuzu okşama, ölü hayvanları tokatlama, İslam'da binbir dua ile kesilen hayvan etine türlü eziyetler. Bu videoları çocuklarınız izliyor. Ben bu şovu sapkın ve ahlaksız buluyorum.
Bu Nusret'e para yatıran da, yiyen de, reklam ajansı da, haberini yapan da bu çirkinliğe ortak oluyor" diye bir sosyal medya paylaşımı yapmıştı. Olayı değerlendirmek yerine kişiyi yerden yere vurmaya meraklı halkımız “sen kendine bak-sen müstehcen konuşurken iyi miydi-cinsellikten bahsederken iyi miydi” gibi yorumlar yaptılar, ilgili tüm paylaşımların altına.
Neden bunu yapıyorsunuz, olayı neden konuşmuyorsunuz? Şeklinde sorular sormak isterdim ama hem hangi birine soracağım düşüncesi, hem de düşünmek yerine bana saldıracaklarını bildiğimden korktum! Okan Bayülgen’i severiz sevmeyiz ama söylediklerinde haklı.
Nusret gösteri yapmak için başka yollar seçmeli. Yine kendi işine uygun; mesela müşteri memnuniyeti ile ilgili veya servis konusunda gösteriler olursa insanlar belki bir şey öğrenir. Etin iyi pişmesi lezzeti ile ilgili tüyolar verebilir. Et dövmek, elini kolunu şekillere sokarak tuz ekme teknikleri kimsenin işine yaramaz! Bu da benden bir öneri Nusret Paşa’ya…
Murat Boz’un Bahşiş Krizi!
Geçtiğimiz günlerde bir valeye 200 lira verip oradan ayrılan ve sonrasına ilgili şirketi arayıp 170 lirasını geri isteyen Boz, çoğu insanı şaşırtmıştı. Özür dilemesi beklenirken “arabayı da valenin üzerine yapalım” gibi gayet gereksiz açıklamaları oldu. Bu konuyu neredeyse tüm magazinciler yorumladı. Ve büyük bir kısmı ile aynı fikirdeyim tahmin ettiğiniz gibi. Gittiğin yer belli, yapacağın harcamalar belli. Paranı bozdurur cebine koyarsın öyle gidersin. 50 lira verip kalanın üzerine düşmezsin, dolayısı ile de kimse ile böyle bir konuda muhatap olmak zorunda kalmazsın. Söyleyeceklerim bu kadar.
Son olarak, belki magazin olayı değil ama hafta sonu gerçekleşen üniversite sınavlarına yetişmeye çalışan ve aksilikler sebebi ile geç kalan bazı öğrencileri sınava yetiştirmek için uğraşan Türk Polisi! Sizler iyi ki varsınız.
Sevgimle…