Gülben Ergen sabah katıldığı bir magazin programında son dönemde hakkında yapılan tüm olumsuz magazin haberleri üzerine yorumlar yaptı.
"BEN GÜÇLÜYÜM"
Ben güçlü bir kadınım. ‘güçlü bir kadını oynamak’ ne demek. En canımın acıdığı yerlerde siz beni görmediniz. İnsan haklıyken kendini savunmaya ihtiyaç duymuyormuş ben bunu anladım. Yüksek sesle konuşan varken, sen de yüksek sesle konuşursan sezin kaybolur. Neden hesap verip bir şeyi izah etmeye çalışayım ki?Nerede bizim o güzel magazinimiz. Ne zaman ahlak bekçisi olduk. Ben 26 senedir bu işi yapıyorum. Siz tatlı tatsız haberler yaptınız, iyi haber yaptınız kötü haber yaptınız… Beni 58 dk. 65 dk. Masaya yatırıp özel hayatımızı irdelediniz mi? Bir senaryo yazıp üzerine oynamak olmadı. Güçlü görünmeye çalışmadım, güçlüydüm.
"LANET OLSUN DEMEDİM"
Ölünceye kadar lanet olsun diye bir kelime kullanmayacağım. Çocuklar için endişelendim. Duyarlar mı kulaklarına bir şey gider mi diye. Bu kadarını hiç yaşamadım. Çok uzun sürdü, bitmek bilmedi. Hiç lanet olsun demedim.
Çocuklarımın magazinle hiç alakaları yok. Baba da öyle yetiştiriyor, ben de öyle… Babasında haber kanalı açıktır. Bizim evde çizgi film. İnternetleri var ama youtuber ve oyun sevdası var onlarda. Magazin sitesine girip haber okumayı bilmiyorlar.
"NORMAL BİR HAYATIM VAR"
Sizin beni görmediğiniz 5 aylık bir süreç vardı. Masum değiliz diye bir şarkı var. Hiçbirimiz masum değiliz. Bedeli bu değil. Hiç kimse kimseyi yaşarken öldüremez.
Noldu Gülben’e. Soruyorum şimdi ne oldu? Ben yıllar önce üzerimde pembe bir montlar saçlarım iki kukuleta ‘bana bir şey olmaz’ demişim. Ne çok söylediler, ne çoookk… Neden bana bir şey olmasın. Demir leydi miyim ben? Benim de başım ağrıyor, evde menemen yiyoruz. Benim normal bir hayatım var.
"İNSAN DÜŞE KALKAR BÜYÜR"
Ölmeden önce ölürüz’ diye bir hadis-i şerif var. Nefesimin kesildiği zamanlar oldu. Bir ring düşünün kaça kaç dövüşürsünüz? Benim 11. Kendimi mi koruyayım, kariyerimle ilgili endişe mi yaşayayım. Siz görmeden o ringde devrildi Gülben Ergen. Yaşam felsefesi düşe kalka büyümek olanlar düşe kalka büyür.
Ben daha önce de çok olay yaşadım. Bu en uzunuydu. Sakin olmak en büyük artı. Ben yıllar önce böyle miydim? Sabır… Kendine ait olan bir yer var, ait olmayan bir yer var. Benden yeni bir ben çıkardılar. Bu olaylar beni çok daha güçlü çok daha müdanasız yaptı. Eskiden annem ne der, komşu ne der durumu vardı. Artık yok.
Ben kin sevmiyorum. Kapıya geleni almak adettendir. Pişman değilim. Ama bundan sonra yok. Ben şükretmenin bir büyü olduğunu düşünüyorum. Benim şükürümle de alay ettiler. Hayattan aldığım en büyük ders ‘bana benden fayda var’.
Ben İnfilak’tan beri ağlamıyorum. Şule’nin programında Osman Yağmurdereli’den bahsederken çok burnum sızladı. Çok üzüldüm. Yaş aktı gözümden.
Kendimi hem yalnız hissediyorum, hem hissetmiyorum. Benim 3 evladım var. Şahane bir çigi film içinde yaşıyorum. Oyunlar, kahramanlar… Bu kalabalığın içinde yalnızım dersem ayıp olur. Ama yalnızlıkla tek başınalık arasında fark var. Ben bu durumdan şikayetçi olmayacağım... Çok dikkat ederim, kimsenin canını yakmadım. Ben gönül almak için çok çaba sarf edebilirim. Yanlış söz söylemiş olabilirim. Çok kırmış olabilirim. Çok sinirleneceğim insanlarla görüşmüyorum, eledim hayatımdan. Çünkü beni günaha sokacak…
SEVME AMA SAYGI DUY
Kırgın olduğum, kızgın olduğum insanlara da o kadar iyi temennilerim var ki. Anne olsunlar, iyi şarkılar söylesinler, iyi evlilikler yapsınlar, iyi filmler çeksinler… O kadar iyi olsunlar ki, benden uzak olsunlar. Biraz da başarı dileyişim bundandır. Beni sevmeyen elbette ki var. Sevmez sevmez. Beni sevenler bana ciddi yetiyor. Çoğaltmak için uğraşmaya gerek yok. Hiç beğenme, hiç sevme, ne söylese yalan.. Okey! Ama saygı…