Gelin Dizisinin Mukadder'i Betigül Ceylan'ı tanıyalım

İÇSEL VE DIŞSAL ÇOK EMEK HARCADIĞIM BİR YOLCULUKTU - Nasıl başladı her şey?

Aslında başlamasının 2 ayrı yolculuğu oldu benim için. İçsel ve dışsal. Her iki yolculukta çok zor gerçekleşti. İçsel yolculuğumu “Bahar” dizisi çok güzel özetliyor aslında. Üçüz bebek hamileliği yaşadım ben. üçüzlerimden oğlum doğduktan sonra hastane enfeksiyonundan vefat etti. O dönem hayatta kalan kızlarıma bir şey olabilir korkusu ile acımı yaşayamadığım bir dönemdi. Ardından yoğun bir prematüre bebek büyütme evresi. Ve akan hayatın herkes gibi iniş çıkışları derken ben Betigül olarak nelerden mutlu olduğumu unuttuğumu fark ettim. Bu soruyu kendime sormamla başladı diyebilirim. Ve o zaman o kadar güzel anlar buldum ki hayatımda. İlk 4 yaşında yerli malı haftasında öğretmen olan annemin bana ezberlettiği 40 sayfalık monoloğu okulda okuduğum an geldi zihnime. Kostümüm, elimdeki aksesuarlarım ve monoloğumu bitirdiğimde aldığım alkış. O alkış beni çok mutlu etmişti. Ve öğrenciliğim boyunca yanımda eşlik eden tiyatro çalışma anlarım, sahnede olduğum zamanlar. İşte beni en mutlu eden anlar bunlardı. Ama bunu fark ettiğimde 40'lı yaşlardaydım tabi. Ve Plato Film Okulunda kısa bir eğitime geldim. Geldim diyorum çünkü Samsun’da yaşıyordum. Ardından Sinan Çetin’in bir projesinde ana castta bir anneyi oynadım. Ama öğrenmem gereken çok şey vardı tabi. Sadri Alışık Kültür Merkezinde Samsun’dan git gellerle devam ettirdiğim “Sinema ve Sahne Sanatları” eğitimini tamamladım. Okulun mezunlarına yaptığı önemli bir sınavda 8 kişilik çok değerli hocalardan oluşan jüriye, 3 ayrı dalda performans gerçekleştirerek mezun oldum. Ki bu sınavlardan ya bir ya da iki kişi geçebiliyordu derken süreç başlamış oldu zaten. İçsel ve dışsal yolculuğum işte böyle. KİŞİNİN EN BÜYÜK DÜŞMANI DA DOSTU DA KENDİSİ ASLINDA - Farklı bir meslekten oldukça renkli bir dünyanın içine girdiniz. Kolay olmamıştır eminim!

Elbette hiç kolay olmadı. Oyunculuk hadi ben geldim oynayayım arenası değil. Çok zor bir arena. Çok emek isteyen, yetenek, eğitim ve strateji ile yürünmesi gereken bir kariyer yolculuğu. Her bir aşamada ciddi duygusal iniş çıkışlar yaşadım. Kendimi başaramadığım anlarda çok fazla eleştirdim. Kişinin kendisi en büyük düşmanı da, dostu da aslında. Ben kendimle “arkadaş” olmayı seçtim. Dost olsaydım kendime kör kalabilirdim.

- Şu günlerde Kanal 7’de Gelin dizisinde Mukkader kaynana rolündesiniz. Biraz rolünüzden bahseder misiniz?

Evet Mukadder beni çok etkileyen bir karakter oldu. Sığ bir kadın kesinlikle. Kurnaz ve entrika yapmıyor ama çok kolay kandırılıyor! Ve kötü bir kadın! Şiddet eğilimli, bencil. Bana çok ters bir karakter özünde. Kabul ettim çünkü; Biz bu kadınların hikayelerini anlatmadığımızda şiddet yok mu olacak dünyadan! Böyle kötüler var ve böyleler!! Şiddete maruz kalanlar bu hikayelerden daha gerçek! Bu hikayeleri işlemeyerek ve halı altına süpürerek şiddeti bitirmiş olmuyoruz! Keşke böyle bitse de hiç bu hikayeler çekilmese! BÖYLE OLMAYIN demenin bir çok yolundan birisi olarak görüyorum dizilerde işlenen hikayeleri.

ALİYE RONA’YA BENZETİLMEKTEN GURUR DUYARIM - Ben sizi Yeşilçam’ın Aliye Rona’sına benzetiyorum ne dersiniz?

Kitlelerin nefret ettiği kızdığı ama çok da başarılı bir kadındı Aliye Hanım. Keşke onun gibi olabilsem. İnşallah oluyorumdur bilmiyorum ki.

YAZAN, ÖNEMSEYEN HERKESE GERİ CEVAP VERMEYE ÖNEM VERİYORUM - Sosyal medya ile aranız nasıl? Hayran kitlenizden aldığınız geri dönüşler nasıl?

Sosyal medyada çok fotoğraf çekip yayınlayan bir tip değilim aslında. Yaptığım işlerde etiketleniyorsam mutlaka paylaşırım. Etkilendiğim güncel olayları paylaşırım. Etkilendiğim sözleri, şarkıları kısacası sevdiğim şeyleri paylaşırım. Doğal olmayı seviyorum. Etkileşime önem veriyorum. Şu an için yazan, etiketleyen insanlarla temasta olmaya dikkat ediyorum. Ama tabi çok arttığında aynı tempoda olabilir miyim bilmiyorum. Mutlaka okuyorum yazılanları. İyi/kötü (zorbalık seviyesine geçmeyen) her yorumu dikkate alıyorum.

ÖYLE HER YERDE TANINAN BİR OYUNCU DEĞİLİM - Çok sert bir kaynana rolündesiniz tepkiler nasıl?

Mukadder kaynana rolünü oynamaya başlamamla birlikte ilginç bir olay yaşadım; bir mekanda arkadaşımla “gelin” dizisini konuşurken tatlı bir hanım “yaa gelinlerine biraz iyi davran yahu” dedi. O an hoşuma gitti elbette. Abartılı olursa ne olur bilmiyorum tabi hiç başıma gelmedi henüz. Yorumlarda çok sevilmiyor Mukadder karakteri doğal olarak. İzledikçe daha da sevmeyecekler üstelik!

- Biraz ailenizde bahseder misiniz? İkiz kızlarınız da oyunculuğa hevesli mi?

EVDE TEK OYUNCU BENİM ŞİMDİLİK İkiz kızlarımdan birisi Endüstri Mühendisi. Diğeri Doktor adayı. Son sınıf öğrencisi. Eşim de Diş Doktoru. Vallahi farklı mesleklerden olması inanılmaz bir renk benim oyunculuğum açısından. Her birinin geri bildirimleri benim için çok kıymetli. Ailem; annem, babam, kardeşim, yeğenim, kuzenlerim hepsi çok çok destek oluyorlar ve en iyi izleyicilerim onlar çok şükür.

-Yerli yabancı hayranı olduğunuz kimler var?

Annette Carol Bening. Gerçekten hayranım.

İYİLİK KÖTÜLÜK İÇİMİZDE Ben iyi bir insan olmak için emek sarf eden bir kadınım. İçimde iyilik ve kötülük var her insan gibi. Ben iyiliği besleme taraftarıyım ve bunun için gerçekten çok emek harcıyorum.

Adil olmak, Eşit olmak, Dinlemek, Empati yapmak bunlara çok dikkat etmeye çalışıyorum. Herkesin alanına saygı duyuyorum. Kendi alanıma da saygı duyulmasını önemsiyorum. Kırmızı çizgiler önemli. MUKADDER DEVELiOĞLU olarak, benim gibi bir kaynana olmasınlar. Mesajım bu olsun.