Televizyon izleme alışkanlıklarımız gerçekten değişiyor. Bu değişimi içeriden fark ederek uyumlanmak gerekli. Yani içeriden derken; kanallar ve kanal içerik üreticileri, proje alımlarına karar veren drama yöneticileri, proje üreten senaristler, yapımcılar ve sektör çalışanları...
İzleyiciler dayatılan yayın akışlarını takip etmek yerine; digital platformlardaki içerikleri akıllı televizyonlarından izlemeyi tercih etmeye başladılar.
İzleyici kendi yayın akışını kendisi oluşturmaya da başladı aslında...
Hem bu digital platformlar sayesinde dünyadaki insanlar birbirlerinden haberdar da olmaya başladı.
Kendi gibi insanların diğer ülkelerde neler izlediğini, nelere gülüp, nelere ağladığını gördü...Neler yediğini, nerelere tatile gittiğini...
İnsani yaşam için gereken insani şartları fark etti...
Eğitim gibi
Sağlık gibi
Eğlence gibi...
Giyinme, barınma gibi...
Fakat enteresan ki hayatta her türlü veriyi rasyonel bir sebebe dayandıran zihinlerimiz, sinema ve dizi dünyasında fantastik hikayeleri, kahraman karakterleri sevdi. Rasyonel gerekçelere dayandırılmasa da önceki hayattan gelen mesajları, uçan adamları, konuşan yaratıkları, mucize yaratan, her şeyi gören, her şeyi duyan insanları severek izledi.
Mucizlere inanmak istiyoruz belki de.
Dünyaca ortak takip ettiğimiz içerikler böyle neredeyse...
Kanallarımız yayın akışlarında klasik kalsalar da ürettikleri içeriklerde biraz mucizeler, sihirler, duru görüler, anonim mucizelerden yola çıkmış hikayelerle aşk ve entrikaları karıştıran diziler mi yapsa acaba?
Yine zengin adam ve fakir kızımız olsun; onlarsız da olmaz tabi:)))
İçerik üretmek de zor...
Ya işte bu hafta da böyle...
Mucizeleriniz gerçekleşsin.
Sevgiler
Betigül Ceylan
televizyontellendi@gmail.com