Cep telefonunun tarihi, 19. yüzyılın sonlarına kadar uzanmaktadır. İlk cep telefonu, Alexander Graham Bell'in 1876'da icat ettiği telefonun temel prensiplerine dayanıyordu. Ancak, bu ilk telefonlar kablosuz değildi ve taşınabilir değillerdi.
Gerçek bir taşınabilir telefon fikri, 20. yüzyılın başlarında ortaya çıktı. 1908'de Alman mucitler Gustav F. Dalibor ve Karl Arnold, bir otomobilden diğerine kablosuz iletişim kurmak için bir cihaz geliştirdiler. Bu cihaz, cep telefonunun erken bir formuydu ancak pratikte kullanılmadı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, askeri iletişim ihtiyaçları cep telefonu teknolojisinin gelişmesine katkıda bulundu. Savaş sonrası dönemde, cep telefonlarıyla iletişim kurma fikri giderek daha fazla ilgi çekmeye başladı.
1960'ların sonlarında ve 1970'lerin başlarında, birçok şirket taşınabilir telefonlar üzerinde çalışmaya başladı. Bu dönemde Motorola, ilk ticari cep telefonunu piyasaya sürdü. Ancak, bu erken modeller büyük, ağır ve pahalıydı.
1980'lerin ortalarında, cep telefonu teknolojisi hızla gelişmeye başladı. İlk dijital cep telefonları piyasaya sürüldü ve cep telefonlarının küçülmesi, hafiflemesi ve daha erişilebilir hale gelmesi için çalışmalar yapıldı.
1990'ların başlarında, cep telefonları geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmaya başladı. Bu dönemde, cep telefonları daha küçük, daha hafif ve daha kullanıcı dostu hale geldi. Ayrıca, cep telefonları arasında doğrudan iletişim sağlayan GSM teknolojisi yaygınlaştı.
Bugün, cep telefonları hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. İletişim kurmanın yanı sıra, cep telefonları internete erişim, fotoğraf çekme, oyun oynama ve bir dizi diğer işlevi yerine getirme yeteneği sunmaktadır. Cep telefonlarının gelecekte nasıl gelişeceği ise teknoloji uzmanları tarafından merakla beklenmektedir.